Dünya’nın olağanüstü birleşimi ve şeklinin gezegenimizdeki yaşam için gerekli olan bir şey olduğundan hepimiz eminiz. Ancak bu düzenin nasıl ortaya çıktığını hala bilmiyoruz. Kıtaların nasıl oluştuğu ve bugünkü yerlerini aldığı konusunda şimdiye dek birçok teori üretildi. Fakat son zamanlarda tüm tezleri çürütebilecek bir gelişme yaşandı. Detaylar haberimizde.?
Kaynak: https://www.independent.co.uk/tech/co…
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, kıtaların nereden geldiği konusunda yanılıyor olabiliriz.
Kıtalar, Dünya’nın yaşanabilir bir yer olmasının nedenlerinden biri. Dünya’yı güneş sistemimizdeki gezegenler arasında benzersiz kılan şey kıtalara sahip olması. Yine de hala gizemli sayılıyorlar çünkü bilim insanları Dünya yüzeyinin neden bu önemli parçalara ayrıldığını tam olarak bilemediklerini söylüyor.
Bu kıtalar, karasal yaşam için gerekli olan deniz seviyesinin üzerinde durabildiler, çünkü kıtasal kabuk demir bakımından daha düşük ve okyanusun altındakine kıyasla daha oksitlenmişlerdi. Bu, kıtaların daha az yoğun ve daha hareketli olduğu anlamına geliyor. Böylece denizden yükseğe çıkabiliyorlar.
2018 yılında ortaya atılan ve kabul gören bir teze göre, kıtalar mineral granatın kristalleşmesinden kaynaklanıyordu.
Bu açıklamada granat, kıtasal ark volkanlarının altındaki magmada kristalleşir, bir okyanus plakası kıtasal bir plakanın altına girer ve bu işlem oksitlenmemiş demiri uzaklaştırır.
Ancak yapılan yeni araştırmaların sonuçları bu hipotezi ortadan kaldırıyor ve kıtaların oluşumunu daha iyi açıklıyor. Araştırmacı ekip, laboratuvarda 2018 yılında doğru kabul edilen tezin ısı ve basıncının bir versiyonunu oluşturarak granatın kristalleşmesini bekledi. Ancak hiçbir sonuç alınamadı.
Bu çalışmayı, küçük numunelere büyük miktarda kuvvet uygulayabilen “pistonlu silindir presleri” kullanarak gerçekleştirdiler.
Aynı zamanda yüksek derecelerde ısı oluşturabilen bir ısıtma tertibatı da kullandılar. 13 farklı deneyde araştırmacılar yer kabuğunun içindekilere benzer koşullarda erimiş kayadan granat örnekleri yetiştirdiler.
Sonra dünyanın dört bir yanından granat örnekleri topladılar. Bunlar analiz edilmişti ve araştırmacılar ne kadar oksitlenmiş ve oksitlenmemiş demir içerdiklerini biliyorlardı.
Daha sonra bileşenleri anlayabilmek için x ışını ile karşılaştırma yaptılar.
Granatların hiçbiri yeryüzü var olduğundan beri bulunan tüm demiri içerecek kadar oksitlenmemişti. Yani kıtalar düşünüldüğü gibi oluşmamıştı.
Araştırmacılardan Elizabeth Cottrell yaptığı açıklamada, ”Bu sonuçlar, granat kristalizasyon modeline, kıtasal ark volkanlarından gelen magmaların neden oksitlendiğine ve neden demirin tükendiğine dair son derece olası bir açıklama haline getiriyor’ dedi. ‘Dünya’nın mantosundaki kıtasal kabuğun altındaki koşulların bu oksitlenmiş koşulları oluşturması daha olası.”
Bu, önde gelen teorilerden birinin artık reddedildiği anlamına geliyor.
Tam olarak ne olduğu hala bilinmiyor ve araştırmacılar bu gizemli süreçte neler olup bittiğini anlamak için daha fazla araştırma yapmayı ve verimli sonuçlar almayı umuyorlar.
