“Direniş Çadırı” adlı platform üyeleri, İstanbul Üsküdar sahilinde toplandı. “Ticareti kes, limanları ve üsleri kapat, ihanetten vazgeç”, “İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanet” yazılı pankart açan grup, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Kısıtlama yetmez ambargo gerek” sloganları atarak, Türkiye’nin İsrail ile olan ticari ilişkilerini kesmesini ve İsrail’e tam bir ambargo uygulanması için eylem yaptı.
“KISITLAMA DEĞİL, AMBARGO TALEP EDİYORUZ”
Grup adına açıklama yapan Direniş Çadırı Platform üyesi Mücahit Sağman, ticari ve siyasi ilişkilerin kesilmemesinin İsrail’in insanlık suçu işlemesine motivasyon sağladığını belirterek, “Bizler meydanlarda, kentlerin sokaklarında, her evde, her mescidin içinde, okulda sıra arkadaşlarımıza kazancı ateş olan bir ticareti hatırlatmayı imanın gereği biliyoruz. O yüzden inancımız, insanlığa dair umudumuz, ahlakımızın bize öğretisi gereği olarak kısıtlamayı değil tüm kalemleri kapsayan erdemli bir ambargoyu talep ediyoruz” dedi.
“TİCARETİ İTİRAF ETMELERİ BİZİM DEĞİL, DİRENEN FİLİSTİN HALKININ BAŞARISIDIR”
Meydanlarda Filistin halkının hakkını savunmaya devam edeceklerini belirten Sağman şöyle konuştu:
“Her sokakta, cadde ve meydanda Filistin halkının hakkını savunmaya devam edeceğiz. Direniş Çadırı bileşenleri olarak 10 Mart’ta ‘İsrail’le Ticaret, Filistin’e İhanet’ diye haykırdık. Sesimize kulak vermeyen muktedirler bizi susacak zannettiler. 24 Mart’ta, 30 şehirde yeniden seslendik ve dedik ki ‘Bu yaptığınız insanlığa, kardeşliğe ihanettir.’ Bu sese kulak vermek yerine trollerle sesimizi bastırmaya çalıştılar. İnkâr ettikleri hakikat onları bir gün kıskıvrak yakaladı. Ticareti itiraf etmeleri bizim değil direnen Filistin halkının başarısıdır. Çünkü Filistin halkı tüm dünyaya insanlığa ve güzelliğe dair her şeyin hakikatin anahtarını veriyor. Bu açılan kapı ‘Bütün bir yeryüzünde adaleti inşa etmek için tarihi bir fırsattır’ diyoruz”
“İSRAİL İLE TİCARETE KESİN BİR ŞEKİLDE SON VERİN”
Sağman, hükümete şöyle seslendi:
“İsrail’le ticarete kesin bir şekilde son verilmelidir. İsrail her açıdan kaskatı bir boykot duvarıyla, çepeçevre sarılmalıdır. Ticaret, diplomasi, eğitim, sanat, spor, sağlık, akademi gibi hayatın her alanında İsrail’e geçitsiz ve tavizsiz bir abluka uygulanmalıdır. Kısıtlama kandırmacaya dönüşmemeli gerçek bir tavır üretmelidir. Ateşkes gibi zamanı ve kapması belirsiz bir garabete değil, özgür Filistin’e odaklanılmalıdır. Gazze’nin her yerine kesintisiz ve yeterli insani yardım ulaştırılması sağlanmalıdır. Gazze halkı göz göre göre açlıktan ölüme terk edilmemelidir. NATO’dan çıkılmalı, İsrail’i koruyan Kürecik Radar Üssü kapatılmalıdır. İncirlik Üssü’ndeki ABD askerleri kovulmalıdır! Soykırım destekçilerinin askeri ve siyasi güçlerine Anadolu’da yer olmamalıdır”